Ercan ÖZKAYNAK
Sektör Profesyoneli

Sera Domatesi Olmasa Aç Kalırız

3 Dakikalık Okuma
4 Ekim 2021 Pazartesi
Tohum, Fide, Fidan
Domates
Özet
Sera üretimleri ve hibrit tohumlar olmasa, azalan tarımsal alanlarla artan nüfusun beslenme ihtiyaçları karşılanamaz ve insanlık beslenme açısından bir çıkmaza girerdi.
0

Serada ya da örtü altında domates yetiştiriciliği ülkemizde belirli bölgelerde özellikle Akdeniz Bölgesi’nde kış aylarında ilkim uygun olduğu için yapılmaktadır. Serada yetiştiricilik ya da turfanda yetiştiricilik olarak da adlandırılan bu sistemde kış aylarında normal olarak domatesin, biberin, hıyarın, kavunun, kabağın, karpuzun yetişmediği aylarda üretim yapılmakta ve tüketicinin ihtiyacı olan ürünler elde edilerek pazara sunulmaktadır.

Ülkemizde kış aylarında ya da daha genel bir ifade ile Eylül-Mart sonu arasında açık tarlada sebze yetiştiriciliği (ekimi, dikimi vb.) yapılmaz. Yapılsa da yeterli ürün alınamaz ve bazı yıllarda olduğu gibi domatesi 10 TL/kg’dan tüketmek zorunda kalabiliriz.

Turfanda sebze yetiştiriciliği döneminde genelde her yıl domates ve diğer sebzelere hormon uygulaması yapıldığı normal mevsimi dışında üretim yapıldığı için meyvelerin tadının ve aromasının kötü olduğu, çocukluğumuzdaki anneannelerimizin bahçede yazın yetiştirdiği domateslerin tadının günümüzün sera domateslerinde olmadığı tartışmaları yapılır durur. Hatta sözde uzman olan ama tarımla ilgisi olmayan bazı insanlar pazarda ellerine aldıkları şekilsiz meyvelerle medyada boy gösterip kışın sebze yemeyin, hormon var, sebzelerin genetiğiyle oynuyorlar söylemleriyle gündemi meşgul eder halkın kafasını karıştırarak popüler olmaya çalışırlar. Yaz gelince de pembe domatesi, Kemer patlıcanını, Urfa ve Antep biberini, Kırkağaç kavununu anlatır dururlar.

Sera içinde yetişen domatesler

Ülkemize has olan bu ürünler tabi ki bize ait ve bizim için önemli ürünler. Bu tip tat ve aroması yüksek sebzeler genelde yaz aylarında yetiştirilir ve domates gibi pek çok üründe yaz aylarında yeterli sıcak olduğu için iyi gelişirler ve lezzetli olurlar. Bu durum yine yerel kavun ve karpuzlarımızda da vardır.

Fakat yazın anneannelerimizin çıkınlarında sakladıkları tohumlardan evlerinde küçük tahta kasalara dikerek yetiştirdikleri fidelerden elde ettikleri sebzelerin bazı özellikleri vardır. Mesela pembe iri, dilimli domates bunlardan biridir. Yazın pazardan alırsın buzdolabına koysan bile iki, en geç üç gün içinde çürüyüp giderler. Lezzetleri iyidir ama raf ömürleri azdır ve bir yerden bir yere nakliyeye dayanamazlar, eriyip çürürler. Dolayısıyla günümüzde domates ve diğer önemli sebze türlerinde hem kış aylarında turfanda yetiştiriciliğe uygun, hem nakliyeye dayanıklı ve uzun raf ömrüne sahip hem de geleneksel domatesler gibi tat ve aroması olan domates çeşitleri geliştirilmiştir.

Domates çeşitleri geliştirilirken ülkemizde yerel olarak yetiştirilen domates ve diğer sebze türlerine ait tohumların (Kemer patlıcanı, Aydın siyahı patlıcanı, Ayaş domatesi, Demre sivri biberi, Urfa Biberi, Kırkağaç kavunu, Ankara kışlık kavun vb.) içinden seçilen tohumlar ile farklı bölgelerden tedarik edilen tohumlar arasında melezleme çalışmaları yapılarak kış koşullarına uygun, uzun raf ömrüne sahip tat ve aroması iyi hibrit (melez) tohumlar elde edilmiştir.

İlgili Ürünler

Sera içinde yetiştirilen domatesler

Bu sistemde örneğin Kemer patlıcanı ile Aydın Siyahı patlıcanı melezlenerek elde edile tohumlar daha kaliteli, daha verimli ve olumsuz koşullara daha fazla dayanıklı patlıcan çeşitleri geliştirilmiştir.

Seralarda hibrit ya da melez çeşitler kullanılır ve bu çeşitler kesinlikle GDO’lu (genetik olarak değiştirilmiş organizma) değildir.

Bu çeşitlere yeni bir gen eklenmemiştir. Bu çeşitler iki farklı bölgede yetiştirilen materyallerin birbiriyle melezlenmesi (bir hat ana bir hat baba olarak kullanılır ve her iki hatta çiçek açtığında baba bitkiden alınan çiçek tozlarıyla diğer ana bitkinin çiçekleri melezlenir, böylelikle sadece baba bitkiden gelen çiçek tozlarıyla melezlenen ana bitkideki oluşan meyveler hibrit tohumlardır) sonucunda elde edilen çeşitlerdir.

Hibrit ya da melez çeşitler iki bitkiden ya da bireyden elde edildikleri için tükettiğimiz domates gibi sebzelerin tohumlarını elde edip yaz aylarında yetiştirdiğimizde iyi bakarsak o tohumlardan geliştirilen bitkilerden meyve alırız ama bu tohumları geniş bir üretimde kullanamayız. Çünkü o tohumlar artık iki bitkinin melezlenmesinden elde edilen tohumlardan elde edilen ikinci generasyon tohumlar olduğu için hibrit değillerdir ve açılım gösterirler ve içlerinden çok farklı tipler çıkar.

Ama kesinlikle bu tohumlardan domates meyveleri elde edilir. Medyada birilerinin dediği gibi pazarda aldığım tohumu ektim bitki çıktı ama meyve elde edemedim diye bir şey yoktur, bitkilere iyi bakarsan (suyunu gübresini verirsen) evde yiyecek kadar meyve alırsın ve hobi şeklinde bir uğraş olur senin için.
Domates fideleri ve domatesler

Sonuç olarak anneannelerimizin ellerinde bulunan ata yadigarı denen tohumları yazın az miktarda evin önündeki bahçelerde kullanıp kendi domateslerinizi, biberlerinizi elde edebilirsiniz ama ülkemizde insanların ihtiyacı olan sebzeleri elde edebilmek için Eylül-Mart dönemi arasında turfanda hibrit sebze tohumu kullanılarak profesyonel üretim yapmak gerekir.

Bu tip üretim yapılmazsa eski tip yetiştiricilik yapılırsa yazın yediğimiz iri, yumuşak ama lezzetli pembe domatesler kışın yetişmezler ve yeterli meyve vermezler. Meyve verseler bile meyveyi Antalya’dan İstanbul’a gönderdiğimizde 12 saatte İstanbul’a varsa bile tüketiciye ulaşamadan yumuşar ve çürümeye başlar. Modern hibrit çeşitler ise Finlandiya’ya bile gönderilebilir ve 15-20 gün boyunca nakliyeye dayanır ve 15-20. günün sonunda tüketiciye sağlıklı ve kaliteli bir şekilde ulaşabilir.

Kaynaklar

Dr. Ercan ÖZKAYNAK