Merhaba,
Bildiğiniz üzere 2020'de Nobel Barış Ödülü Dünya Gıda Programı'na (WFP) verildi ve insanlığın, değişen iklim koşullarında gıda güvenliğinden yoksun olduğunun altını çizdi. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre, beslenmek için sürdürülebilir tarım uygulamaları geliştirmek 2050 yılında yaklaşık 10 milyar nüfusu beslemede en kritik başlık olarak nitelendirilmekte.
Buna ilaveten, Dünya genelinde yıllık gıda üretiminin nüfus paralelinde %70 artması ve küresel gıda güvenliğinin temelini oluşturan tahıllar, yağlı tohumlar ve bakliyatlar gibi tahıl bitkilerinin üretiminin, %33 büyüyerek yaklaşık 2 milyar ton/yıl ölçeğine ulaşması bekleniyor. Bununla birlikte, iklim değişikliği, yeraltı sularının tükenmesi ve kirliliği, sınırlı enerji kaynakları nedeniyle mahsul verimini mevcut seviyelerin ötesine çıkarmak en önemli meselemizdir. Ortaya çıkan senaryoda gıda güvenliği, çiftlikten tüketiciye son derece verimli bir tedarik zincirini zorunlu kılmaktadır.
Şu anda, hasattan depolama, işleme, pazarlama ve tüketime kadar nicel ve nitel kayıplar içeren hasat sonrası kayıplar, küresel olarak üretilen tüm tahılların %25-33'ünü oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkelerde, modern teknolojilerin uygulanması nedeniyle depolama sırasında tahıl kayıpları %1-2 kadar düşük olabilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde, zayıf depolama altyapısı nedeniyle tahılların %40'ına yakın bir kısmı depolama sırasında kaybolmaktadır. Modern teknolojilerin daha yavaş benimsenmesi, bilgi kirliliği, biyotik (böcekler, kemirgenler ve mantarlar) veya abiyotik (sıcaklık hava, nem) faktörleri hasat sonrası tohum kayıplarına, mantar enfeksiyonları mikotoksin kontaminasyonu ile önemli bir sağlık riski oluşturabilmektedir.
İlgili Ürünler
Doğadan ilham alarak hasat sonrası tohum depolama kayıplarını azaltabilir miyiz?
Geçtiğimiz aylarda Nature ( https://lnkd.in/dKrQdX94 ) yayınlanan bilimsel araştırma makalesi oldukça dikkatimi çekti ve sizinle paylaşmak istedim.
Araştırma, tohum depolama özelliklerini iyileştirmek için jüt torbalarını doğadan ilham alan teknikle (çeşitli bitki ve hayvan türlerinin, hidrofobik mumsu kaplamaları mikro/nano ölçekli yüzey pürüzlülüğü ile birleştirerek su geçirgenliğini azaltması) ucuz ve yaygın olarak bulunan parafin balmumu kullanılarak, alkali ile kimyasal hidrofobik yüzey işleme protokolüyle, yüzey kaplamasını önermektedir.
Araştırma'nın öne çıkan özellikleri:
- Testlerde balmumu kaplı jüt torbalarının önemli ölçüde su geçirgenliği azalmıştır,
- Torbalarda saklanan tahıl tanelerini %4-7,5 daha az nem içeriği sergilemiş,
- Yüzey işleme protokolüyle muamele edilen torbalarda çimlenme oranında % 12-35 oranında bir iyileşme sergilendi.
Sonuç olarak, doğadan ilham alan bu mühendislik çözümünün geliştirilmesi, hasat sonrası kayıpları azaltmaya katkıda bulunabileceği kanıtlanmıştır.
Kaynaklar
Serkan SEZEN