Yeni bir analize göre Brezilya, uçsuz bucaksız soya fasulyesi üretim alanlarında kullandığı sentetik gübreleri “biyogübre” ile değiştirmesiyle, ülkedeki karbon emisyonlarını 430 milyon ton CO2 eşdeğeri azalttı.
1960'lardan bu yana Brezilyalı çiftçiler, sera gazı emisyonları ve topraktaki aşırılıklardan kaynaklanan su kirliliği şeklinde ağır çevresel maliyetlerle gelen sentetik azotlu gübrelere karşı biyogübre alternatiflerini test ediyor.
Biyogübrelerdeki aktif maddeler, canlı diazotrofik bakteriler olup bunlar mevcut ortamdaki azotu, mahsuller için besin maddelerine dönüştürebilen mikroorganizmalardır.
Toprak bakterileri, bir enzim kullanarak atmosferdeki azotu, bitkiler tarafından doğrudan emilebilen amonyağa dönüştürür. Bitki kökleri bu bakterilerle ‘aşılandığında', mikroorganizmalar bitki gövdesine doğrudan bir amonyak hattı sağlar. Geleneksel gübre uygulamasından daha verimli bir işlem olan bu uygulama yanlış şekilde yayıldığında genellikle büyük ölçüde ham azot kullanılamaz ve kirlenmeye neden olur.
Hala geliştirme aşamasında olan Biyogübre bilimin de, araştırmacılar farklı mikropları deneyerek ve genetiğini değiştirerek çalışmalarını sürdürmektedir. Ancak 60 yıldır Brezilyalı çiftçiler soya fasulyelerine çeşitli bakteri aşılayarak biyogübrelerin soya fasulyesinde kullanımına öncülük ediyor. Bugün, ülkenin soya fasulyelerinin neredeyse %80'i biyogübre kullanılarak yetiştirilmektedir.
Gıda ve sığır yemi için dünyanın en büyük soya fasulyesi ihracatçısı olan Brezilya, dünyada biyogübrelerin yararları konusunda önemli bir gerçeği de temsil etmektedir.
İlgili Ürünler
Frontiers in Microbiolog’de; Brezilya'nın biyogübre uygulamalarına ilişkin çeşitli bilimsel çalışmalarının sonuçlarının yayınladığı bir incelemede, uzun vadeli müdahale olmadan çiftçilerin yılda, 43 milyon ton üreye eşdeğer, 20 milyon ton daha azot kullanacağı ortaya konulmuştur.
Yazarlar ayrıca, bir hektar tarım arazisinde geleneksel gübre kullanımının maliyetinin yaklaşık 190 dolara olduğunu, biyogübre kullanımında ise 10 doların altında bir maliyet ortaya çıktığını açıklıyor. Brezilya’nın soya fasulyesi üretiminde, sentetik gübreden çoğunlukla biyogübreye geçmesi, 10,2 milyar dolar tasarruf anlamında gelmektedir.
Yakın zamanda yayınlanan ayrı bir araştırmaya göre, sentetik gübreler, tarımsal emisyonların %10'unu ve genel olarak ise küresel emisyonların %2'sini oluşturuyor. Bu nedenle biyogübreler; verimliliği arttırmak, sentetik gübrelerin kullanımını azaltmak ve gıda sistemlerimizle ilişkili emisyonları azaltmak için düşük maliyetli bir fırsattır.
Brezilya’nın bu başarısı, fosfor gibi sentetik olarak üretilen gübrelerin yerine diğer besin maddelerine biyo eşdeğerler ürünler aranmasını da teşvik edebilir. MicrobiomeSupport adlı AB tarafından finanse edilen çok uluslu bir araştırma projesinin parçası olan Frontiers; bitkilerin kullanması için topraktaki doğal olarak bulunan fosforu parçalamak için mantarları kullanmaya yönelik yeni girişimleri inceliyor.
Araştırmacılar, Brezilya'daki biyogübrenin başarı öyküsünün, buğday ve pirinç gibi diğer temel mahsullerde de, yeniliği teşvik etmeye yardımcı olacağına inanıyor.